Markar Esayan Akşam Gazetesi

Ferrada Hürriyet okusun...

16 Nisan’da Türkiye’nin anayasa değişikliği ile yapacağı reform gerçekten tarihi ve miladi… Bu nedenle tarafların elinden geleni yapacak olması son derece normal ve anlaşılır. CHP hep vesayetle ve millete...

27 Şubat 2017 | 497 okunma

16 Nisan’da Türkiye’nin anayasa değişikliği ile yapacağı reform gerçekten tarihi ve miladi…

Bu nedenle tarafların elinden geleni yapacak olması son derece normal ve anlaşılır.

CHP hep vesayetle ve millete karşı yürüdüğü için, Meclis yanında hükümeti de doğrudan millete seçtirecek bu çift sandıklı/meşruiyetli sistemi “ölümü” olarak görüyor.

Doğrudur… “Böyle” bir CHP’nin 16 Nisan’dan sonra aynen devam etmesi mümkün olamaz. Sadece Kılıçdaroğlu’ndan bahsetmiyorum; CHP de kurumsal olarak değişmek zorunda. Zaten sistem değişikliğinin gölgesi bile CHP’yi sarsmaya yetti. Kılıçdaroğlu son olarak Merhum Erbakan’ın anma gecesinde göründü.

İşte bu durum kalıcı hale gelecek. Çünkü artık milletin yüzde 50+1’ini ikna etmek zorundasınız. Toplumu belli bir mezhebe/meşrebe göre bölemez, “bana bu kadarı” yeter diyemezsiniz. Hiçbir kaset kumpası da yüzde 50+1 kadar güçlü olamayacaktır.

O yüzden Şili’den bir reklamcı getirdiler. Pinochet’yi deviren referandumun mimarlarından Garcia Ferrada sonunda isyan etti:

“Bir haftadır buradayım, ‘hayır’ oyunun ne önerdiğini anlamış değilim. Hükümet değişiklik öneriyor, ya siz? Şili’deki kampanyam diktatör Pinochet’ye karşıydı. Ama Türkiye’de seçilmiş bir lider var.”

Dedi…

Yılmaz Özdil ve Müjdat Gezen’lerle tütsülenmemiş beyinler, Türkiye’de diktatörlük olmadığını zaten görüyor. Her meşrebine uymayanı “diktatör” diye yaftalamanın da asıl faşizm olduğunu…

Ferrada paraya tamah ederse, Pinochet’yi iktidardan eden bir kampanyanın mimarlığı ardından, Türk tipi “Pinochet”ler yaratan bu sistemi destekleyerek kariyerini zedeleyecek. CHP’nin yıkıcılığı evrensel hale gelmiş olacak.

Yazının başında “Herkes elinden geleni yapacak” demiştim. CHP’nin bu çabası tüm yapaylığı içinde yine de meşru sınırlar içinde. Madem “hayır” diyorlar, ama yalan, ama dolan algıyı yönetmeye çalışacaklar. CHP bu…

Ama geçen gün Hürriyet’in yaptığı öyle değildi.

Bu, açık bir siyaset dışı girişimdi.

El-Bab’da birçok şehit vererek Türkiye için idam sehpası kurmak isteyenlere büyük bir şamar indirmiş siyasi liderlik/milli ordunun arasını açmaya dönük “Karargah rahatsız” manşeti, aslında siyaset dışı mekanizmaların çalışması için bir çıra yakma niyetiyle atılmış gibi.

Büyük bir sorumsuzluk… El-Bab’da, terörle mücadelede, 15 Temmuz’da şehit olmuş asker, polis ve vatandaşlarımıza büyük bir hakaret. Türkiye’nin bunca bedel ödeyerek bölgede elde ettiği üstün pozisyonuna zarar verecek bir hamle.

Üstelik bunu AK Parti’nin referandum kampanyası açılışına denk getirerek hiçbir hüsnüzanna da müsaade edilmemiş. Adrese teslim bir manşet atılmış.

Oysa bu yıkıcı tavrın bundan sonra kimseye fayda getirmesi mümkün değil. Millet korku eşiğini aşmış durumda. Türkiye’nin dengesini yitirmesi halinde geçmişte olduğu gibi birileri için toplanacak bir parsa da olmayacak.

Hiç değişmiyorlar. Çünkü sistem onların böyle davranabilmesine olanak tanıyor.

YAZININ DEVAMI

YAZARIN DİĞER YAZILARI
Keşke o kadar basit ve kolay olsa… 26 Eylül 2020 | 272 Okunma Model çok net… 24 Eylül 2020 | 377 Okunma Basit bir tartışma değil… 19 Eylül 2020 | 287 Okunma Beceremedin Macron… 17 Eylül 2020 | 495 Okunma Bana dostunu söyle... 12 Eylül 2020 | 2.004 Okunma