Gezi gerici/faşist ayaklanma kalkışmasının 6. sene-i devriyesini idrak ediyoruz. Gerçekten çok karanlık ve o oranda öğretici günler yaşamıştık. Ben açıkçası masumiyet uykumdan Gezi’de uyandım diyebilirim. Dostoyevski okuyan Cemal Süreya gibi o günden beri huzurum pek yoktur.
***
Gezi faşizmi büyük bir medya ordusu, istihbaratçı STK’lar ve her alan serpiştirilmiş etki ajanları sayesinde epeydir altlığı hazırlanmış “diktatör” söyleminin üzerine oturtulmuştu. Takriben 2009’dan sonra Erdoğan’ın ipi çekilmiş olmalıydı. Şu meşhur “One Minute” çıkışını kastediyorum. Bu sıradan bir tartışma değildi. Türkiye’nin Ortadoğu’yu dizayn etme ve Filistin’i yutma noktasındaki stratejiye direneceğine dönük bir kırılmaydı.
***
Erdoğan’ı hal etme görevini sırasıyla FETÖ ve PKK istihbarat örgütlerine ihale etmişlerdi. 7 Şubat’ta Hakan Fidan “alınabilseyd