Hasan Karakaya ile ilk görüştüğümüzde önyargılarımın da
etkisiyle sert, uzlaşmaz, çatık kaşlı bir insanla karşılaşmayı
bekliyordum. Bu hisse onu sadece yazılarından tanıyan pek çok kişi
kapılmıştır sanırım.
Bunda Hasan ağbinin sert kaleminin etkisi vardır. Ama buna ilaveten
ülkedeki muhafazakarlara dönük önyargının da oldukça rolü olmalı.
Çünkü Yılmaz Özdillerin, velhasılı kelam, tüm sözcügillerin bir
satırda ifade ettiklerini bir düşünsenize.
Tabii onlara haktır, görülmez, raporlara, nefret suçu
istatistiklerine hiç girmez bunlar. ODTÜ'de namaz kılanlara
saldıran öğrenciler devrimci solcu olduğu için onurlu bir direniş
göstermekte, ODTÜ ruhunu yaşatmaktadır mesela.
Hasan abinin evet kalemi sertti ama, onu şeytanlaştırmak isteyenler
ve ölümünden sonra sinkaflı sözlerle ona saldıranların halis hulis
faşist olduklarını, özellikle Gezi'den beri şahsen gördüm ve
deneyimledim.
Akit'in zaman zaman çok savruklaşan dilini ve bazı manşetlerini
beğenmediğim olmuştur. Ama şunu da söylemekle yükümlüyüm: Hasan abi
ve arkadaşları, öncesi bir yana, özellikle 2013'ün başından beri bu
ülkeye musallat olan, adeta azgınlaşan gayrımilli, gayrıyerli
darbeler silsilesine karşı son derece dik ve kararlı durmuş,
aslanlar gibi mücadele etmiştir.