Gezi krizinde ortaya konan tehlikeli bir söylem vardı. Buna göre
“sandık her şey demek değildi.” Kastedilen cümlenin amacı dört bir
yılda yapılan seçimlerin arasındaki zamanda, sistemin yarattığı
temsil/etki boşluğunu vatandaşlar lehine gidermek değildi. Söylem,
çok da gizleme gereği duymadan sokakların karışması ile ülkeyi
yönetilemez hale getirme veya ordunun yönetime Sisi gibi el
koymasının meşruiyetini yaratma amaçlıydı.
CHP'nin siyaset yoluyla iktidara gelme ümidini vermiyor olmasına,
medyanın Beyaz Türk sosyolojisini ümitsizliğe/öfkeye mahkûm eden
algı operasyonları eşlik etmişti. Son 11 yılın demokratikleşme
hamleleri ve ekonomik kalkınma adil biçimde tüm toplumu
güçlendirirken, laikçi mahallelerde tam tersi bir algı
oluşturulmuştu. Dolayısıyla Gezi'de yapılması gereken sadece
sokakların hareketlendirilmesi olacaktı. “Diktatörden kurtulmak”
için gerekli altyapı medya operasyonu sayesinde hazır
edilmişti.