Her şey Mesut Özil’in İngiltere’de Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı ziyaret etmesi ve bunun fotoğraf karelerine yansımasıyla başladı. Bundan sonra Özil ciddi bir ırkçılığın hedefi haline geldi. Alman Futbol Federasyonu dahil, birçok kesimden bu ırkçı yaklaşımlar katlanarak büyüdü. Alman Milli Takımı’nın dünya şampiyonasından beklenmedik şekilde elenmesiyle, iş çığırından çıktı. Almanya’nın Erdoğan yüzünden elendiği dahi söylendi. Irkçılık böyle bir hastalıktır. İnsanın beynini yer, kemirir, bitirir.
Bu haksızlığa Mesut Özil “Kazanınca Alman, kaybedince göçmen oluyorum” diyerek tepki gösterdi ve milli takımdan ayrıldı. Almanya’da siyaset ve kamuoyu ikiye bölündü. Bir kısmı Özil’e ırkçılık ve haksızlık yapıldığını ifade ederken, diğerleri yukarıda özetlediğimiz tutumlarını sürdürüyorlar.
Ama bu durum birkaç Alman politikacının –takdir etmekle birlikte- sağduyulu açıklamasıyla geçiştirilmemeli. Çünkü mesele ne Erdoğan ne de Özil’dir.