Ülkenin batısı ve doğusunda farklı iki tür rehin alma eylemi
yaşanıyor.
Bireysel değil kitlesel, akut değil kronik olduğu için, fark etmek
rehin alınanlar için bile o kadar kolay değil.
Birilerine “rehinsin” demenin üstenci ve hadsiz kaçacağından endişe
ederim. Maksadım o değil, rahatsız edici olmak sadece.
Doğuda yaşanan ile batıda yaşanan rehin alma operasyonları şüphesiz
farklılıklar içeriyor. Ama rehin alma işleminde maymuncuk işlevi
gören “yaşam biçimleri” ile “ırk asabiyesi”, öznenin
negatifleşmesi, meşru/barışçıl sivil olanakların tahrip edilmesi
açısından benzer etkilere sahiptir.
PKK'nın 35 yıldır yaptığı, son dönemde gemiyi azıya alarak
şiddetlendirmeye çalıştığı şey, evet, canlarını, evlerini kaybeden
Kürtler için oldukça fark edilebilir düzeyde.
PKK doğunun JİTEM'i rolüne dünden farklı olarak tamamen
yerleşirken, o dönem JİTEM'in şiddet pratiklerini meşrulaştıran
siyasi partiler ve gazeteler bugün PKK'yı aklıyor. HDP ise Dr.
Frankenstein'ın grotesk deneyine dönüşmüş durumda.
Ne yazık ki, bedeli ödeyen yine yoksul Kürt ve Türk
çocukları...
Dün Kürtler JİTEM ve PKK arasında kalarak göçe zorlanıyordu. Bugün
bu göçertme rolünü tamamen PKK üstlenmiş durumda. HDP bu kirli işin
temize çekilmesinden mesul. CHP de ona pişekarlık yapıyor.