CHP bilinmez hangi akla uyarak HDP ile gayriresmi ama açık bir ittifak kurdu. Hiçbir ilke gözetmeden, ne pahasına olursa olsun iktidarı yıkmaya odaklanmış olduklarından, bu dekadansın siyaseten CHP için nasıl büyük riskler içerdiğini göremediler.
CHP, tüm Erdoğan karşıtlarını mobilize edecek, böylelikle Erdoğan’ın yüzde 50+1 gibi, muazzam yükseklikteki oy çıtasının altında kalması sağlanabilecekti.
Ancak siyasi yelpazeye bakıldığında, CHP’nin böyle bir gücü yoktu. CHP’nin Almanya’daki CDU/CSU gibi başka bir kardeş partisi de yoktu. Bunun üzerine CHP/HDP yakınlaşması için çalışma başlatıldı. Tüm bunların Baykal’ın genel başkanlığında olmayacağı zaten belliydi. Çünkü CHP’nin HDP ile birleşmesi için ya HDP’nin normalleşmesi ya da CHP’nin marjinalleşmesi gerekirdi.
HDP’nin normalleşmesi herkesin arzu ettiği bir şey olurdu. Normalleşmiş, şiddete ve örgüte kategorik olarak karşı çıkan, siyaseti savunan bir HDP ile herhangi bir partinin yol yürümesi de sade