10 Ağustos ekonomik saldırısının bir nedeninin de 30 Mart seçimlerini etkilemek olduğu aşikar. Çünkü döviz, enflasyon, faiz üçgenindeki negatif bir durum, en az altı ay sonrasında vatandaşın hissedeceği noktaya iniyor. Başkan Trump’ın YPG’yi koruma maksatlı “Ekonomilerini mahvedeceğim” sözleri üzerinden de çok geçmedi. Bu sözlerin edildiği bir ortamda, ekonomiyi bu tür müdahalelerden bağımsız görmek ne kadar doğru olur, onu sizin takdirinize bırakıyorum.
Yani meselenin patates-soğan-patlıcan olmadığı da sanırım ortaya çıkmıştır. Çünkü sebze ve meyvedeki bu fahiş artışların ne dövizin seviyesi ne de Antalya’da meydana gelen afetle izah edilebileceği, hatta aracıların çokluğunun bile bu fiyatları açıklamakta yetersiz kaldığı ortadadır. Yüzde 300 hatta 400’lük artışların altında bir operasyon aramak seçim öncesi hiç de mantıksız değildir.
Çünkü bilinen bir gerçektir ki, seçmen oy davranışını belirlerken en çok ekonomik duruma bakmaktadır.
CHP ve avanesi