Arap Baharları, Libya’nın çöküşü, Suriye içsavaşı, İran’a yaptırımlar, Yemen’deki içsavaş ve daha geçen gün Suudi Arabistan’ın içinde piknikten dönen 50, evet tam 50 çocuğun bulunduğu okul otobüsünü füzeyle vurması, esasen Ortadoğu’daki temel meselenin Filistin sorunu olduğunun gölgede kalmasına yol açıyor. İsrail’in bunu arzu ettiği doğru. DEAŞ’ın varlığı da bu manada Filistin sorununun gündemden düşmesini sağlamıştı.
Utanç verici şekilde, artık Filistin sorunu ve orantısız şiddeti dünya gündemine taşıyan Türkiye ve Erdoğan’dan başka bir etkili aktör de yok. Bu tutumun da nasıl cezalandırılmaya çalışıldığı ortada. Netanyahu gibi sertlik yanlıları, ABD’den aldıkları destek ve bölgenin bu içler acısı halinden yararlanarak son faza geçmiş durumdalar. Büyükelçiliğin taşınması Yahudi Ulus Devleti Yasası’nın kanunlaşmasını sağladı. Buna en sert tepkiyi yine Türkiye verdi ama bu tercihin aslında ne anlama geldiği çokça konuşulmadı.
Dün Şükrü Hanioğlu Sabah gazetesind