Öncesi var, ama özellikle 2013’ün baharından beri ortaya daha somut ve vahşice konan müsamerenin tüm meselesi, Post Erdoğan, yani Erdoğan’sız bir dönemin kapısını aralamaktı.
Bu hamleler Gezi’de “Diktatör” indirmekten 17/25 Aralık’ta Brezilya’da başarılı olan yolsuzluk susturucusu takılmış “impeachment” denen yolu denemeye, PKK’ya kanlı hendek atlatmaktan partilere operasyon çekmeye, ülkede bir mezhepsel/etnik çatışma çıkarmaya çalışmaktan MİT TIR’ları üzerinden Lahey’e varmaya ve en sonunda da ülkeye 15 Temmuz’da çökmeye çalışmaya kadar çeşitlendi.
Burada hedef kişisel olarak Erdoğan gibi gözükse, mesele ayağa kalkmakta olan Türkiye’ye yeniden diz çöktürmekti. Bu artık, bunca yaşanandan sonra o kadar somut bir bilgi ki, sulandırmaya çalışanların hiçbir şekilde samimi olmadığını, bundan da öte bu işin bir parçası olduklarını düşünüyorum.
Gezi’nin en sıcak günlerinde “Erdoğan’ın değeri nereden geliyo