Gezi ve hemen ardından gelen 17/25 Aralık darbeleri sırasında
ülkenin ahvaline şöyle bir baktığımda, bu ağır, kolektif, bilinçli,
yabancı istihbarat ve medya destekli taarruzun başarısız olma
ihtimalini çok az bulmuştum. Çok planlı, organize ve güçlü
geliyorlardı.
Birisi çevre, diğeri yolsuzluk susturucusuna takılmış darbe
girişimlerini halka anlatmak oldukça güçtü.
Hedef Sayın Erdoğan'dı. Çünkü vesayet kurumlarını dönüştürüyor,
ülkeyi, geçmişi, oyunun içyüzünü iyi biliyordu. İradeyi vesayet
kurumlarından, meşruiyeti halka bağlanmış inşa halindeki yeni
sisteme aktarıyordu.
Güvenirliği, cesareti ve hikâyesinden ötürü toplumun onun üzerinde
biriktirdiği güç yoğunlaşmasını, ülkedeki demokratik devrimi
gerçekleştirmek için kullanan bir fenomenle karşı karşıyaydık. Yani
organik bir liderden bahsediyorduk.
Evet, 2013'te darbe sürecinin düğmesine bastıklarında, çok kibirli,
çok güçlü ve organizeydiler ve Sayın Erdoğan yalnız
görünüyordu.