Bugünden itibaren TBMM’de ülkemizin demokrasi tarihinde milat olacak anayasa değişikliğinin görüşmelerine başlanacak.
Öncelikle hayırlı olsun.
Anayasa değişikliği paketinde daha evvel CHP’nin de bulunduğu önceki komisyonda ortaklaşa kabul edilen yedi madde de bulunuyor. İçinde askeri yargının kaldırılması ve yargı bütünlüğünün sağlanması ile ilgili maddelerin de bulunduğu düzenlemelerden bahsediyorum.
Lakin tabii ki yürütmeyi “Cumhurbaşkanlığı”na veren değişiklik gerçekten de en önemlisi…
Bu değişiklik, tüm özelliklerinden önce, demokratikleşme adına Türkiye’nin en büyük reformlarından birisi olacak. Çünkü üç önemli gücü, yani kuvvetler ayrılığını oluşturan üç sac ayağını da halkın iradesine emanet ediyor. Yasama, yürütme ve yargı…
İşte CHP için rahatsız edici olan da bu.
CHP bu yüzden bu değişikliği bir varoluş sorunu olarak görüyor ve buna engel olmak için her şeyi yapmayı göze almış gibi.
Bir şekilde anlaşılır; çünkü varlığını “vesayetçi parlamentarizm”e endekslemiş bir parti CHP…
Kaset komplosu ile “şahken şahbaz” olmuş bir parti üstelik.
Bu değişiklik ile mesela artık 2007 yılındaki gibi “367 kumpası” mümkün olmayacak. Yasamayı seçen halk, yürütmeyi de diğer bir sandıkla seçecek. Aynı gün önüne gelen iki ayrı sandık ile hem yasamayı hem yürütmeyi doğrudan halk atayacak. Araya kumpas sokmak mümkün olmayacak. Kimi seçtiğini, kimden hesap soracağını da bilecek.
Değişiklikle, bağımsız olduğu kadar “tarafsız” olduğu da kayda geçirilen yargı, 367 gibi kumpaslara, darbe brifinglerine alet edilemeyecek.