Sevgi konusu çok ortalıkta ve herkesin ağzında. Binlerce yıldır, herhalde insanın yaratıldığı ilk andan beri zihnimizi ve hayatımızı kontrol eden bir ihtiyaç. Böyle olunca sevgi olgusunun içinin boşalması da söz konusu. Ama yine de öneminden hiçbir şey kaybetmiyor. Demek ki güçlü bir kaynaktan besleniyor. O güçlü kaynak insan ve insanın sevmeye sevilmeye dönük önlenemez ihtiyacı.
Sevgi acıkmak gibi doğal bir ihtiyaç mı? Bence öyle. Peki kötü veya iyi beslenme gibi, değişik biçimlerde tatmin edilmeye çalışılabilir mi? Sanırım o da öyle. Kötü veya yanlış sevme, sevilme biçimleri yok mu? Evet, var ve sorun genelde burada.
Sevmenin tek bir biçimi yok. Genellikle üçe ayrılıyor. Eros sevgisi, akıl sevgisi ve kendini adayan sevgi.
İnsanların birbirlerine kavuşmak için yanıp tutuştukları halde evlendikten altı ay sonra düşmanlaşarak ayrıldıklarını gördüğümüzde neden böyle oldu diye şaşırırız.