Cumhurbaşkanı Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın, geçen pazar günü
Meryem Ana Ermeni Patriklik Kilisesi’nde tehcirde hayatlarını
kaybeden Osmanlı Ermenilerini anmak üzere toplanan cemaate
göndermiş olduğu taziye mesajı çok değerli bir vizyonu ortaya
koyuyor.
Hadi zıplasınlar yine, bu bir devrim…
Maalesef, tarihi acıları, olayları ve demokratik kavram ve olguları sürekli istismar eden, onlardan “siyaseti dizayn etmek için siyaset dışı cephanelikler” üreten bir güruh ile karşı karşıyayız.
Bunu HDP çok sık yaparken, CHP de ona uymuş vaziyette. Medyaları ise sadece bu işle iştigal ediyorlar. Ben Strasburg’da görevli olduğum sırada HDP’nin verdiği 24 Nisan 1915’te tehcire çıkarılan ve öldürülen Ermeni mebuslarla ilgili araştırma önergesi de bunun son örneğiydi.
Özgür Gündem de 24 Nisan’da Ermenice harflerle “Soykırım devam
ediyor” manşetiyle çıkmıştı.
Bu yaklaşımdan, acıların, etnik sorunların veya genel kavramların
nasıl oportünistçe kullanıldığını anlıyoruz.
Bütçe görüşmelerinde, bakanımızın okuduğu bir İstiklal Savaşı
şiirinde geçen “Yunan” sözcüğünden ötürü CHP ortalığı birbirine
kattı. “AK Parti etnik ayrımcılık yapıyor ve gayrimüslimleri
ötekileştiriyordu.”