Yeni yılın, 2019’un ilk gününü yaşıyoruz. Bu yazıyı şüphesiz yılın son günü yazıyorum ve aslında bu ilk cümleyi ben dahil kaç kişinin okuyabileceğini bile bilemiyoruz. Bu durum da bize, yaşayıp bitirdiklerimizin ne kadar değerli olduğunu gösteriyor. O nedenle, geçen yıl ve yılları öyle kolayca harcamanın/kötülemenin bir anlamı yok.
Onlar, sadece yaşanabilmiş olmalarıyla bile oldukça değerliler. İçinde iyi kötü, tatlı ve acı birçok şey barındırabilirler. Bazı yıllar diğer bazı yıllardan daha iyi veya daha kötü olabilir. Bazı yılların ise nasıl geçtiğini bile anlamayabiliriz. Ama hepsinden önemlisi, tüm muhtevası ile yaşanmış olmalarıyla, bizim olmuşladır. Bizi barındırmışlardır. Bu bile kendimizi kutlamamız için yeterli olmalıdır.
Montaigne’ne “Ne iş yapıyorsun?” diye sorduklarında, “Yaşıyorum ya, bundan ala bir iş mi olur?” diye cevap verirmiş. Polonyalı şair Adam Mickiewicz ise şöyle der: “Bir günü güz