Afrin’e dönük Zeytin Dalı Operasyonu sadece terör örgütünün bir bölgede devletleşmesinin önünü kesmedi. Çok daha büyük bir planı çöpe atmış gözüküyor. Dolayısıyla, Türkiye’nin Afrin’deki varlığına dönük itirazları sadece PKK/YPG sempatisi veya küçük çaplı bir dizaynın engellenmesine dönük bir itiraz ile açıklamak mümkün değil. Hadiseyi bizler de bu boyutta algılamamalıyız.
Unutmayalım ki, büyük devletler ne kadar gözleri aç olurlarsa olsunlar, küçük çaplı hedefler için terör örgütleri ile adlarının birlikte anılmasını göze almazlar. Böyle bir işe kalkıştıklarında, meselenin çok daha büyük boyutlu olduğunu görmek gerekir.
PKK dini motifli radikal bir örgüt değil de, “seküler” olduğu için sempati uyandırdığı da söylenmekte. Oysa büyük devletler/güçler için bu türden “kimyasal” uyum da sadece işleri biraz daha kolaylaştıracak küçük teferruatlardan öteye geçmez.
Gözlerimin önüne 1993 yılındaki The Independent gazetesinin bir manşeti geliyor. Bu manşette