Atsız, ikinci mektubunda da birincisi gibi fevkalade idi; bu davada Atsız kendisini savunmuyor, milletimizi ayakta tutmaya çalışıyordu. Bu suretle Milli Eğitim camiasını eleştiriyor, Başvekil Saraçoğlu’na şunları yazıyordu:
‘Yine esefle söylüyorum ki, hükümet bir ordu mensubunu komünistliğe başlamış gördüğü zaman ciddileşiyor da binlerce maarif mensubunu kıpkızıl komünist gördüğü zaman neden aldırış etmiyor?
***
Mektubunda, maarif sahasına girmiş olan komünistlerden örnek vererek devam etmişti. O dönemde komünist olan ve devlet dairesinde önemli bir mevkide bulunan Sabahattin Ali, yazdığı bir şiirde şöyle diyordu:
‘İsmet girmedi mi hâlâ hapse
Kel Ali’nin boynu vurulmuş mudur?’