Mehmed Niyazi Özdemir Yeni Şafak Gazetesi

Mehmet Fatih Gökmen

Akseki’de ‘1877’ yılında doğan Mehmet Fatih Gökmen, ilköğrenimini Alanya’da yaptı. Hazırlık sınıflarını Fatih Medresesinde tamamladıktan sonra, Sultan Selim Camisi Muvakkithanesi’nde...

26 Kasım 2017 | 249 okunma

Akseki’de ‘1877’ yılında doğan Mehmet Fatih Gökmen, ilköğrenimini Alanya’da yaptı. Hazırlık sınıflarını Fatih Medresesinde tamamladıktan sonra, Sultan Selim Camisi Muvakkithanesi’nde çalışırken, tanınmış bilim adamlarından Salih Zeki Beyin dikkatini çekti; onun teşviki ile yeni açılan Riyaziye Medresesi’ne ‘1901’yani Matematik Bilimleri Fakültesi’ne girdi. Burayı üstün başarı ile bitiren Fatih Gökmen, kısa bir süre Darüşşafaka’da matematik öğretmenliği yaptı. Yine Salih Zeki Bey’in isteği üzerine İstanbul Fatih Medresesi’nde Astronomi ve hesab-ı ihtimali (olasılık hesabı) dersleri verdi. Bir süre yöneticilik yapan Gökmen’e Milli Eğitim Bakanı Emrullah Efendi Rasathâne-i Âmire’nin müdürlüğüne tayin etti. Aslında burası, 1868 yılından beri faal olup 31 Mart Vak’asında tahrip edilmişti. Hükümet bu binanın restorasyonu için 500 altın lira tahsis etmişti. O devirde Boğazlar Komutanlığı’na bağlı topçu birliği ile İstanbul Belediyesi’ne ait yangın haber verme memurlarının oturduğu kâgir bir kule bulunuyordu. İşe başlayan Gökmen, incelemeler sonunda yeniden kurulacak rasathane yeri olarak burayı seçmişti. Aslında bu bölgeyi Fransız meteoroloji birliği üst edinmişti; Gökmen onun müdürü Angot ile temasa geçip, modern teknoloji ile donatılmış bir istasyon yapmak için gerekli siparişleri verdi. 1 Temmuz 1911 tarihinde meteoroloji ölçüm ve kayıt işleri başlamış oldu.

***

Fatih Gökmen meteorolojiye dair dünyadaki gelişmeleri yakından takip ediyordu. Cumhuriyet’in kuruluşunda hükümete vermiş olduğu bir raporda, meteoroloji çalışmalarının dışında ayrı bir gözlemevi oluşturulmasının gerekli olduğunu ifade etmişti. Bunun içinde Belçika’daki Uccle Kraliyet Gözlemevi gibi bir astronomi ve jeofizik gözlemevi olması için gece gündüz çalışıyordu. Ama o zamanki yöneticilerimize göre ilim adamı değil inkılâpçı olmak lazımdı; 1933 üniversite reformunda Fatin Hoca kadro dışı bırakıldı. Kendisini ilim adamı olmak için hazırlayan bir insan bakımından bu yıkımdı. Ne yazık ki o yıkılmadı, kendisini rasathanedeki çalışmalarına adadı.

Türkiye Diyanet Vakfı İslam Ansiklopedisi onun hakkında şunları yazmaktadır:

‘Türkiye’de ilk defa ve henüz üniversitelerde ders konusuna dâhil değilken, zaman tayini; oşinografik ölçümler, depremler ve yer manyetizma konularında gözlem yapacak tesis ve aletleri sağlayarak bu alandaki ilk çalışmaları başlatmış, modern bir bilim adamıydı.’

Fatin Gökmen Hoca, 1943 yılında yaş hattından dolayı emekliye ayrıldı. Hiç şüphe yok ki Kandilli Rasathanesi onun eseridir; her geçen gün büyüyerek milletimize hizmet etmektedir. Fatin Hoca, ‘Eski Türklerde Hey’et ve Takvim, ‘Rubu Tahtası’ gibi önemli eserlerini de insanlığa hediye bırakmıştır. Ayrıca bir ‘yıldız’ bulduğunu ve Türk Cumhuriyeti’nin anısına adına ‘Ankara’ dendiği rivayet edilmektedir.

YAZININ DEVAMI

YAZARIN DİĞER YAZILARI
Nene Hatun 10 Aralık 2017 | 444 Okunma Nöbetçi 03 Aralık 2017 | 195 Okunma Mehmet Fatih Gökmen 26 Kasım 2017 | 249 Okunma Tarihimizde önemli bir tartışma II 19 Kasım 2017 | 267 Okunma Tarihimizde önemli bir tartışma! 12 Kasım 2017 | 253 Okunma