Mehmed Niyazi Özdemir Yeni Şafak Gazetesi

Nihayet sorgu başlıyor

Sıkıyönetim Savcısı Kazım Alöç, Osman Yüksel’i sorguya çekmiştir: ‘Ankara’da Tapu Kadastro Okulunda bir toplantı olmuş; Reha Oğuz Türkkan da başkanlık ediyormuş. Cemal Oğuz...

17 Eylül 2017 | 226 okunma

Sıkıyönetim Savcısı Kazım Alöç, Osman Yüksel’i sorguya çekmiştir: ‘Ankara’da Tapu Kadastro Okulunda bir toplantı olmuş; Reha Oğuz Türkkan da başkanlık ediyormuş. Cemal Oğuz Öcal, Atsız’dan mektup aldığını söylemiş. Sen de orada varmışsın. Bir gün sonrada senin evinde kalabalık bir toplantı olmuş. Ne konuştunuz?’  Osman Yüksel şöyle cevap vermiştir: 'Üç beş kişilik arkadaşların, dostların bir araya gelip dertleşmesinden ibarettir.’ Bunun üzerine savcı şunu sorar: ‘Siz hangi üç beş kişilik arkadaş toplantısından bahsediyorsunuz? Evinizde mevlit okutacağım bahanesi ile elli altmış kişinin toplanmasından bahsediyorum!’

Bunun üzerine Osman Yüksel, savcının her şeyi bildiğine kanidir: 'İlahiler söyledik, mevlit okuduk. Komünistler memleketin canına okuyor, ses çıkaran yok! Biz mevlit okutuyoruz suç oluyor, sorguya çekiliyoruz.’ Askeri savcı hiddetlenir: ‘Mesele mevlit değil, onun altında başka şeyler var!’

Osman Yüksel: ‘Ne olabilir devlet ile ilgili? Hele İstanbul’da ki sıkıyönetim komutanlığını ilgilendirecek hiçbir şey yoktu.’

Osman Yüksel’in ilk sorgusu yoklama gibi geçmiştir. İki gün sonra tekrar sorguya alınır. Savcıdan başka, orada beyaz elbiseli bir adam da vardır. Bu adam da sorguya müdahil olur. ‘Anlat bakalım şu toplantıları…’ diye başlar.

Osman Yüksel’de ona şunu söyler: ‘Memleket kötüye gidiyordu. Gerçekleri, baştakinin gözünden gizleyen dalkavuklar çemberini kırmak için toplanıyorduk…’

Beyaz elbiseli adam, aynı soruyu bitişikteki odada kalan kişiye sorar. Osman Yüksel, sesinden Cemal Oğuz Öcal olduğunu anlar. Osman Yüksel’in bulgur pilavı pişirdiğini, Atsız’dan haber geldiğini, planlı bir hareket olduğunu söylemiştir. Bunun üzerine savcı Alöç, Osman Yüksel’e kızgın bir şekilde döner: ‘Ulan Karaoğlan, sen yalan söylüyorsun!’ der. Arka cebinden tabancasını çıkarır ve şöyle söyler: ‘Doktorda hazır. Kalp krizinden gitti gerekçesi ile bir rapor alırım, her şey olur biter. Doğruyu söyle!’

YAZININ DEVAMI

YAZARIN DİĞER YAZILARI
Nene Hatun 10 Aralık 2017 | 444 Okunma Nöbetçi 03 Aralık 2017 | 195 Okunma Mehmet Fatih Gökmen 26 Kasım 2017 | 249 Okunma Tarihimizde önemli bir tartışma II 19 Kasım 2017 | 267 Okunma Tarihimizde önemli bir tartışma! 12 Kasım 2017 | 253 Okunma