İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener’in CHP’ye yakınlığıyla bilinen Halk TV’deki “Ben cumhurbaşkanlığına değil başbakanlığa adayım” şeklindeki sözleri, iç siyasetin en canlı tartışma konularından biri haline geldi.
Doğru öngörülerde bulunabilmek için öncelikle şu sorunun cevabını bulmak gerekiyor:
Bu sözler verilmiş bir karar yahut, bir niyet beyanını mı ifade ediyor?
Yoksa ucu açık bir pazarlık kozunun denkleme sokulması anlamını mı taşıyor?
Düz bakınca, muhalefetin ortak adayını belirleme anlamında en fazla söz sahibi olma hakkını elinde bulunduran iki partiden birinin genel başkanının pistten çekilmesi ve diğer ismin önünün açılması şeklinde okunabilecek bir hamle bu.
Yani, Meral Akşener’in çekilmesiyle Kemal Kılıçdaroğlu’nun önü açıldı diye düşünülebilir.
Peki, ama gerçekten öyle mi?
Akşener’in sözlerine bakıldığında, cumhurbaşkanı adaylığından kesin olarak vazgeçtiği anlamı çıkmıyor.
Bu yönüyle bir ‘nihai karar duyurusundan’ çok, siyasi kazançları hesaplanmış bir hamle gibi duruyor bu sözler.
Yani, muhalefetin ortak aday arayışlarında daha köprünün altından çok sular akıp gidecek, bu belli.
....