S-400 krizinin en başında Ankara, Washington’daki muhataplarına, “Ortak bir komisyon kuralım, itiraz gerekçeleriniz orada konuşulsun, bu işi orada hal yoluna koyalım” şeklinde özetlenebilecek bir teklif götürmüştü.
Tabii, Amerikan tarafı, itirazlarının asıl gerekçesi bu olmadığı için, o teklifi hiçbir zaman kabul etmedi.
Ama şimdi onlar, başka bir teklifle Ankara’nın kapısını çalmış durumdalar.
Şu sözler, 31 Ekim’de Roma’da gerçekleşen Erdoğan/Biden zirvesinin içeriğinden haberdar olan üst düzey bir Türk yetkiliye ait:
“Bizim bu teklifimizi kabul etmeye hiç yanaşmamışlardı. Şimdi onlar, S-400 dâhil, ikili ilişkileri ilgilendiren bütün konularda müzakere yapmak için bir mekanizma oluşturulması yönünde benzer bir teklifte bulundular.”
Bu bir geri adım olarak değerlendirilebilir mi?
“Geri adım” yerine, “Yeni bir durum, yeni bir teklif” desek daha yerinde olacaktır.
Roma’daki 31 Ekim randevusunun en önemli sonucunun, Amerikan tarafının teklifiyle böyle bir mekanizma oluşturulmasına karar verilmesi olduğu söylenebilir.
Bu mekanizmada kimler, hangi pozisyondaki isimler görev yapacak henüz netleşmiş değil.
Amerikan tarafından gelecek teklife göre Ankara da kendi listesini belirleyecek.