ABD’nin Suriye Özel Temsilcisi James Jeffrey’i Ankara’da büyükelçilik yaptığı dönemden tanıyoruz.
Birkaç kere bir araya gelmişliğimiz, televizyon programı yapmışlığımız vardır.
Haleflerini gözümüzün önüne getirdiğimiz takdirde Jeffrey’in ‘hoş bir seda bırakarak’ Ankara’dan ayrıldığını da söyleyebiliriz.
İki ülke ilişkilerindeki esaslı kırılmaların yaşandığı dönemin tarihçesine baktığımızda, Jeffrey’in ayrıldığı, yerine ‘Karanlıklar Prensi’ gibi çalışan Ricciardone’nin geldiği döneme en azından bir mim koymalıyız.
James Jeffrey, Dışişleri Bakanı Çavuşoğlu’nun açıktan “PKK ve YPG’ye net destek veriyor” diyerek değiştirilmesini istediği, Ankara’da isminden nefretle söz edilen DEAŞ’la mücadele koordinatörü Brett McGurk’ün Suriye’de yürüttüğü kirli işleri dengeleme, biraz da Türkiye’deki yönetimin öfkesini dindirme niyetiyle böyle bir göreve atanmıştı.
Şimdi bu girizgahın, yazının esas konusuyla ilişkisine gelebiliriz.