Dikkatlerin iç gündem üzerinde yoğunlaştığı dönemlerde, sizi ne kadar yakından ilgilendirdiğinden bağımsız olarak, dışarıda olup bitenlere dönük ilgide azalmanın olması kaçınılmazdır.
Bunun riski, kendinize gelip de etrafa dönüp baktığınızda, bazı şeyler için iş işten geçmiş olmasıdır.
Son dönemde, ekonomide kur ataklarının ürettiği sıkıntılar, iç siyasette seçim odaklı tartışmalar nedeniyle dış gündeme dönük odaklanmada bir gerileme olduğu açık.
Bu normal tabii ancak, dışarıda da ihmal etmeye gelmeyecek önemde gelişmeler yaşanıyor.
Dünkü yazımızda, ABD/Rusya gerilimi üzerinden Ukrayna krizine, oradan Avrupa’nın enerji tedarik sorununa, Dedeağaç’daki ABD yığınağının bu konuyla olabilecek ilişkisine değindikten sonra sözü, Balkanlar, daha da özelde Bosna Hersek üzerinde toplanan kara bulutlar bahsine getirip bırakmıştık.
Şimdi sırada Balkanlar ve Bosna yazısı var.
BOSNA’DA 26 YILLIK DAYTON PROJESİ ÇÖKÜŞE DOĞRU GİDİYOR
Korona salgınının yayıldığı dönemde Bosna-Hersek bünyesindeki iki entiteden (bir nevi özerk yönetim) biri olan Sırp Cumhuriyeti’nin fiilî başkenti Banja Luka’ya Rusya’dan gelen uçakların tıbbi yardım malzeme taşıdığı sanılıyordu.
Ancak, yenilerde çıkan bir takım haberlere göre, o uçaklar aslında tıbbi malzeme değil, entitenin Sırp yönetimine silah götürmüştü.
Ruslar’ın Dayton Anlaşması’nı dinamitlemeleri için Bosnalı Sırpları kışkırttıkları zaten bilinmeyen bir şey değildi.
Bosna Hersek Devlet Başkanlığı Konseyi’nin Sırp üyesi Milorad Dodik, büyük ölçüde buradan aldığı cesaretle, bir süredir kendisini Dayton Anlaşması’yla kurulan devlete ait olmadığını dile getiriyor, sürekli bir şekilde ayrılık yanlısı açıklamalar yapıyordu.
Mesela;