İkinci Dünya Savaşı’nın İngiltere açısından en zor dönemlerinden biri, 1940 yazında İngiliz ve Fransız askerlerinin Dunkirk kıyılarında mahsur kaldığı günlerdi.
Yenilerde filmi de çekilen ve Brexit ruhunun beyaz perdedeki karşılığı olarak da yorumlanan Dunkirk tahliyesi, Londra’da büyük bir coşkuyla karşılanmıştı.
300 bin İngiliz askeri, küçük teknelerin büyük katkısıyla İngiltere’ye taşınmıştı ama sonuçta bu bir ‘tahliyeden’ ibaretti.
Churchill, savaş zamanlarında akılda kalan sözlerinden birini o günlerde sarf etti: “Bu, sonun başlangıcı değildir. Olsa olsa başlangıcın sonu olabilir.”
Dunkirk tahliyesi ve Churchill’in bu sözü, ABD ile 7 Ağustos’ta varılan Güvenli Bölge mutabakatı üzerinde araştırma yaparken, konuya vakıf kaynaklarla konuşurken aldığım nabız üzerine aklıma geldi.
Bir güvenlik kaynağından edindiğim izlenim, henüz başlangıcın bile sonunda olmadığımız, olsa olsa ‘başlangıcın başlangıcında’ olduğumuz yönünde oldu.