Mehmet Acet Yeni Şafak Gazetesi

İYİ Parti/HDP düellosu: Arkası gelir mi? İttifak zarar görür mü?

Dün Meclis’te iki partinin, HDP ve İYİ Parti’nin Meclis grup toplantıları vardı ve bu toplantılar pek sık rastlanmayan bir söz düellosuna sahne oldu. Önce İYİ Parti Genel Başkanı sıfatıyla Meral...

04 Kasım 2021 | 1.618 okunma

Dün Meclis’te iki partinin, HDP ve İYİ Parti’nin Meclis grup toplantıları vardı ve bu toplantılar pek sık rastlanmayan bir söz düellosuna sahne oldu.

Önce İYİ Parti Genel Başkanı sıfatıyla Meral Akşener konuştu, HDP/PKK ilişkisine dair kendisinden son dönemde ‘az duyulan’ sözler sarf etti.

Siirt’te bir HDP’linin “Burası Kürdistan” çıkışını hatırlatan Akşener, “Neye şaşırıyorsunuz, bu adam HDP’li. Biz HDP’yi terör örgütü PKK’nın yanında konumlandırıyoruz. ‘Kürdistan’ söylemi kime ait? PKK’ya” ifadelerini kullandı.

Bu konuşma bittikten hemen sonra HDP’nin grup toplantısı başladı.

Partinin Eş Başkanlarından Mithat Sancar, Akşener’in bu sözlerine “Acizsiniz” diyerek cevap verdi:

“İktidar ne kadar aciz ise, HDP’ye iktidar diliyle saldıranlar da o kadar acizdir. HDP şuradadır, buraya konumlanmıştır demek üretecek söz bulamamak, kendisine söylenen itirazları, eleştirileri hazmedememek demektir.”

Bu düellonun sonu nereye varır diye soracak olursanız, varacağı bir yer yoktur diye cevap veririm.

Meral Hanım, Siirt’te karşılaştığı ‘sürprize’ o anda hazırlıksız yakalandığı için, üzerinde düşünerek verebileceği cevabı verememenin eksikliğini hissettiği için Meclis grubunda o sözleri sarf etmiş oldu.

HDP tarafı ise, İYİ Parti’ye ‘had bildirme’ anlamında başından beri ‘elini korkak alıştırmadığı’ için rahatça cevabını verebildi.

Bu kadar işte.

Hepsi bu.

Ona bakarsanız daha önce Selahattin Demirtaş’ın cezaevinden söylediği, içinde ‘faşizm’ geçen cümleler hatırlandığında Mithat Sancar’ın söyledikleri, ‘mutedil eleştiri’ olarak kalır.

Demek istediğim, İYİ Parti ile HDP, siyasi yelpazenin iki ucunda yer alıyor olsalar da, ara sıra böyle söz düellosuna girseler de, ‘hedef ortaklığı’ anlamında birbirlerini kollamak zorundalar.

İpleri tümden koparmamak zorundalar.

Sözlü ihtilafları eylemsel ihtilaflara dönüştürmemek zorundalar.

Niçin?

Çünkü siyasi hedeflerine ulaşmanın yolu, bu zorunlu birliktelikten geçiyor.

Tekrar edeyim, Meral Hanım’ın yukarıda aktardığım “HDP’yi terör örgütü PKK’nın yanında konumlandırıyoruz” şeklindeki sözlerini, HDP ile aynı ittifak paydaşı olmaktan duyduğu rahatsızlığın bir dışavurumu olarak görmek doğru bir analiz olmaz.

YAZININ DEVAMI

YAZARIN DİĞER YAZILARI
Yabancı öğrenciler Türkiye’ye neden bu kadar çok ilgi gösteriyor? 16 Temmuz 2022 | 267 Okunma 1071, 1453, 1915, 15 Temmuz 2016 15 Temmuz 2022 | 192 Okunma Aşkınan tatil yapan yorulmaz 13 Temmuz 2022 | 402 Okunma Nebevi liderlik ve Hz. Muhammed (s.a.v.) 09 Temmuz 2022 | 118 Okunma ​Madencilikte daha büyük hedeflere doğru 02 Temmuz 2022 | 188 Okunma