Pazartesi günü bu köşede çıkan “Krizi ABD Başkan Yardımcısının karısı mı çıkardı?” başlıklı yazımızı doğru yerinden yakalayıp haberleştirenler de oldu, “Yok artık dedirten iddia” sulandırmasıyla görenler de…
Bu tür durumları ya da yakıştırmaları kafaya takan birisi değilim ama elde ettiğimiz bilgi ya da serdettiğimiz fikirlerin okuyucu zihnine sağlıklı şekilde ulaşması ve yazının ana fikrine uygun biçimde kalmasını önemsiyorum.
Bir şey söylüyorsunuz, ya da bir bilgi paylaşıyorsunuz, başka birileri bunu kendilerinin ‘niyet pozisyonuna’ göre alıp bambaşka yerlere çekebiliyor.
O yüzden bugün Pazartesi yazısına atıf yaparak başlamak istedim.
Yazının konusu, Türk/Amerikan ilişkilerindeki son krizi tetikleyen Rahip Brunson hakkındaki gelişmelerle ilgiliydi.
Üzerinde durduğumuz nokta ise, Brunson’un karısı Andrew Lyn Brunson ile Ankara’da krizin bir numaralı sorumlusu olarak gösterilen ABD başkan yardımcısı Mike Pence’in karısı Karen Pence arasındaki yakınlığın krize olan etkisi üzerineydi.