CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ile İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, aralarındaki ittifakı korumakta kararlı görünseler de, cumhurbaşkanı adaylığı konusunda bir türlü ‘senkronize’ olamıyorlar.
Aralarında ciddi ihtilaflar var ve bu ihtilaflar tezahürlerini yeni örnekleriyle karşımıza çıkartıyor.
Aslında iki genel başkanın arasında tam anlamıyla bir bilek güreşi yaşanıyor.
Akşener’in bir süre önce yaptığı “Cumhurbaşkanlığı’na değil Başbakanlığa adayım” şeklindeki sözlerini herkes ‘sahneden çekilme’ beyanı olarak değerlendirmişti.
Ama kulislerde, o açıklamanın tam olarak o anlama gelmiyor olabileceğine dair bir takım yorumlar da dolaşıyor.
Hatırlayalım.
Akşener, 2018’de yapılan Cumhurbaşkanlığı seçimlerinden sonra, genel başkanlıktan ayrılacağına dair yine benzer ‘netlikte’ açıklamalar yapmış ancak devamında parti içinden gelen ısrarları gerekçe göstererek bu kararından vazgeçmişti.
O karar, ilerde bir gün kendisinin, “Cumhurbaşkanlığı’na aday değilim” dedikten sonra da fikir değiştirebileceğine dair bir ‘emsal’ olarak varlığını koruyor.
“AKŞENER BU ÇIKIŞLARI CHP’Yİ ZOR DURUMA DÜŞÜRMEK İÇİN YAPIYOR”
Böyle bir konuyu gündeme getirmemin şöyle bir gerekçesi var:
Son günlerde, Ankara’nın dinamiklerini bilen, ‘Siyasi okumalarına’ değer verdiğim, birbirlerinden habersiz iki ayrı dostumdan aynı minvalde sözler işittim.
Dedikleri şu:
“Meral Akşener aslında Cumhurbaşkanı adaylığından vazgeçmiş değil. Bu hamlelerini CHP’yi, daha doğrusu Kılıçdaroğlu’nu sıkıştırmak, CHP içinde karmaşa çıkarmak için yapıyor.”