Türk/Amerikan ilişkileri bağlamında keskin bir viraja doğru ilerliyoruz.
31 Mart yerel seçimleri bittikten sonra, birkaç ay boyunca Türkiye’nin ana gündemini Rusya’dan satın alma sözleşmesi imzalanıp parasının bir kısmı ödenen S-400 füzeleri belirleyecek gibi görünüyor.
Füze bataryalarının teslimi için Temmuz ayının, konuşlanma tarihi olarak da Ekim ayının belirlendiğini düşünecek olursak, Nisan, Mayıs ve Haziran aylarının bir hayli sert geçeceğini öngörebiliriz.
Amerikalılar, bu konuda son zamanlarda ‘Tehdit dilini’ devreye sokmuş durumdalar.
Ankara’nın ısrar etmesi halinde, Patriot satışının gündemden düşeceğini, Türkiye’nin ortak olduğu F-35 savaş uçaklarının tesliminin zora gireceğini, üstüne de bir dizi yaptırım uygulanacağını yetkili ağızlar aracılığıyla alenen dile getiriyorlar.
Belli ki, ortak bir tutum belirlemiş durumdalar ve ekonomi piyasalarının Türk/Amerikan ilişkilerine olan duyarlılığını da istismar ederek Ankara’yı bu işten vazgeçirmeye çalışıyorlar.