2014 sonbaharında Kobani meselesi patlayınca MİT, hükümete, “Buraya girmemiz lazım” diye rapor vermişti.
Birçoğu yapısal başka başka faktörlerin de birleşmesi nedeniyle Türkiye, Suriye meselesinde daha elverişli zamanlarda yapabileceği şeyleri yapamadı.
Hard Power/Sert Güç, hükümet politikalarını besleyemedi ve ancak güvenlik tehditleri artık dayanılmaz hale gelince, bir de 15 Temmuz darbe kalkışması bir halk destanına dönüşünce harekete geçilebildi.
Yukarıdaki paragrafta sözünü ettiğim “yapısal faktörlere” bir örnek daha vereyim:
Ankara’nın “Biz hava savunma sisteminde acaba ne durumdayız” diye sorduktan sonra, bu alandaki zayıflığı tespit edebilmesi, 2012 yılında Şam rejiminin bir Türk savaş uçağını düşürmesi üzerine gündeme gelebilmişti.
S-400’lerin satın alınmasına, Fransa-İtalya ortak konsorsiyumu Eurosam ile işbirliği anlaşması yapılmasına, eşzamanlı olarak da yerli hava savunma sistemi için harekete geçilmesine kadar gelen sürecin başlangıç noktası orasıdır.