Osmanlı geçmişimizin Cumhuriyet'e aktardığı en önemli ders
herhalde dünya konjonktürünün ve değişimin hızlı algılanmasının,
ayakta kalmak için kaçınılmaz bir ön şart olduğu gerçeğidir. Bu
ders çok iyi özümsendiği için, 1'inci Dünya Savaşı'ndan bugüne
kadar birliğini, bütünlüğünü, istikrarını barış içinde korumayı
başarabilen bu coğrafyanın "Tek ülke"si olabildik.
Pahalı bir eğitim
Global gerçekleri ve değişimi gecikerek algılayanlar olsa ve
bunların sesleri zaman zaman çok yüksek derecelerde duyulsa bile,
Türkiye'nin yönünü dünyayı hızlı algılayan kadrolar belirledi. İç
dinamiklere dayanarak dış konjonktürü yok saymanın bedelleri zaman
zaman askeri darbelerle, ekonomik krizlerle ve anarşik ortamlarla
ödendi. Ama bu çok pahalı eğitim sonunda gerçekçiliğin en akılcı
yol olduğunu hemen herkes anladı.
Hainlik örnekleri
Şimdi gündemimizde komşularımızda üretilen ve teröre dayanan
krizlerin topraklarımıza sızmasının önlenmesi var... Bunu içeride
ve dışarıda itekleyenler oldukça fazla. İçeridekilerin "Hainlik"
derecesine varan girişimlerine ise hepimiz tanık olmaktayız...
Kalabalıkları sokağa dökerek "Barış açılımı"nı sabote etmeyi
siyaset etmek olarak görenler bile yok mu? Kurtuluş Tayiz Akşam'da
bu tabloyu şöyle yansıtmıştı: