"Acaba onlar bizi nasıl görüyor" diyerek Batı medyasında Türkiye
hakkında çıkan eleştirileri izlemeye nedense çok meraklıyız. Kendi
medyamızda yer alan Türkiye hakkındaki olumsuz yorumlar bize
yetmiyormuş gibi "Onların gözünden nasıl görünüyoruz" sorusunun
cevabına dönük de, bitmez tükenmez bir açlığımız var.
Arada bir de "Bizim gözümüzden onlar nasıl görünüyor" sorusuna
cevap arasaydık, acaba ne gibi görüntüler çıkardı
karşımıza?
Olur böyle şeyler...
Mısır'daki Sisi darbesine "darbe" diyemeyen Avrupa
Birliği'nin organlarını bir görebilseydik. Suriye'nin
Esad'ına "Kendi vatandaşlarını sakın zehirli gazla öldürme,
sadece mekanik silahları ve bilyeli bombaları kullan" diyerek
yeşil ışık yakanları..."Türkiye'de basın özgürlüğü tehdit
altında" raporları yazan ve buna karşı Washington'un teokratik
Suudi Arabistan rejimi ile sarsılmaz ittifakı karşısında dut yemiş
bülbül konumunda duran Amerikan
think-tanklarını... "Holokost" günahını Gazzelilere
uygulananları görmezden gelerek affettireceklerini
zannedenleri...
Göçmen belası
Şu anda eğer İngiltere'nin Avrupa Birliği'nden çıkması gibi bir
ihtimal varsa, bunun sebebi, İngiltere'nin göçmen kotalarına karşı
olmasıdır. Şu anda eski Demir Perde ülkesi ve Avrupa Birliği'nin
tam üyesi Macaristan, Doğusundan gelebilecek göçmenlere karşı
sınırlarına beton duvar örmekte.
Kuzey Afrika'nın ölümden kaçan mültecilerine karşı Avrupa bunları
savaş gemileri ile Akdeniz'de geri çevirmekte...
Acaba Türkiye'nin sınırlarını açtığı, barındırdığı, beslediği ve
sağlık hizmetleri verdiği 2 milyon siyasi sığınmacı herhangi bir AB
üyesi ülkeye gitmeye kalksalardı, sonuç ne olurdu
dersiniz?