Biz Türkiyeli gazete yorumcuları Suriye iç savaşının
gelişmelerini, doğal olarak Ankara rüzgârların esintisinde
yorumladık.
Yolun başında o dönem Başbakan olan Tayyip Erdoğan ve ailesinin,
Suriye Devlet Başkanı Beşşar Esad ve ailesi ile sürdürdükleri yakın
dostluk vardı. Daha sonra da Suriye'de iç savaşa dayanacak olan
kargaşanın, en fazla üç ay süreceği ve Esad'ın devrilmesinin kesin
olduğu değerlendirmesi geldi Ankara'dan. ABD etkisi
Ankara Suriye'deki iç savaşa ABD'den gelen değerlendirmeleri de
hesaba alarak yaklaştı.
Yani sonuçta Beşşar Esad'ın ne olursa olsun devrilmesi gerektiğine
inanıldı. Bu çizgide Suriye'de rejime karşı olan Kürt oluşumlara ve
PYD'ye de destek verildi. Göremedik
Unutulan ya da görmezden gelinen şey, Esad iktidarının siyasi
dayanağı olan Suriye Baas'ının güçlü bir tabana ve devlet içinde
güçlü bir örgüte sahip olmasının getireceği sonuçlardı. Ayrıca biz
Türkiye olarak Suriye'nin bütünlüğünü savunmamız gerekirken, Esad
takıntısı ile sonunda bizi de vuracak olan bölücülüğe destek
vermemizin sonuçlarını hesap edememiştik. Nitekim şimdi PKK ile
PYD'nin farksız olduğunu ve ABD'nin bu örgüte verdiği silah
desteğini konuşuyoruz. Trajik hatalar
Bölgeye yabancı olan ABD'nin önce Irak'ta sonra da Suriye'de trajik
hatalar yapması bir noktada doğal karşılanabilir.
Örneğin Irak'ın sosyo-politik gerçeklerini yok sayarak bu ülkeyi
işgal edip Saddam'ı da idam ettiren ABD, sonunda bu ülkenin
bölünmesine ve Sünni tepkisi ile Baas kadrolarının sahipsizliğini
değerlendiren DEAŞ gibi bir terör oluşumunun doğmasına sebep
olmuştur. Ve ABD Irak'ta kendisine müttefik olarak müttefiki
Türkiye'yi hedef alan PKK örgütünü bulmuştur. Aynı hata
Aynı hata Suriye'de de yapıldı. Ancak bu defa Irak'tan farklı
olarak Suriye'de Beşşar Esad'ın yanında Rusya'nın askeri
varl...