Çok cimri bir adam oğlunu bir düğüne götürmüş. Oğlunun elinden
tutmuş... Düğünde ikram edilen bütün yemeklerin bulunduğu masanın
yanına getirmiş onu,
- Bak oğlum, bu yemeklerden bol bol doldur tabağına... Yarın için
de ye, öbür gün için de ye, demiş.
Oğlan babasına şöyle bir bakmış, "Babacığım önce dün ve önceki
gün için yiyeyim de, sonra sıra yarına, öbür güne gelsin" diye
cevap vermiş.
Yarına eğilmek zor
Bizim sosyo-politik yaşamımız da galiba bu çocuğun yaşamına
benziyor. Dünün ve önceki günün hesaplaşmalarını bir türlü
tamamlayamadığımız için, bugüne ve yarına yeterince vakit ve enerji
ayıramadık. Çocuğunun karnını günü gününe ve yeterince doyurmayan
cimri babanın rolünü sosyo-politik yaşamımızda
hep "Devlet" veya o anda düşünce ve siyaset dünyasına
egemen olan "Resmi İdeoloji" oynamadı mı?