Deniz Baykal anayasa değişikliği üzerinde CHP adına TBMM
kürsüsünde konuşurken eski günleri yine hatırladım.
1980'lere dayanan günlerden birindeki Ankara ziyaretimde Deniz
Baykal'la buluşmuştum. Ecevit'in şaibeli 11'lerle kurduğu "Güneş
Motel Hükümeti"nde Enerji Bakanıydı. Baykal'la birlikte yediğimiz
yemekten sonra kendi kullandığı arabası ile Demirel'in Güniz
Sokak'taki evine bırakırken "Sayın Demirel'e, saygı ve selamlarımı
ilet lütfen" demişti.
O istikbali parlak hırslı genç
Demirel'le bir araya gelince "Beni kapıya kadar Deniz Baykal
getirdi. Size saygı ve selamları var" dedim. Demirel başını sağ
omuzuna doğru eğdi ve "Bu Deniz Baykal'a çok üzülüyorum" dedi...
Sonra sözlerine şöyle devam etti:
"İstikbali parlak, genç ve hırslı bir politikacı. Ama Bülent
Ecevit, onu aşağıya çekiyor. Deniz Baykal'ı, Hilmi İşgüzar ve
Tuncay Mataracı ile yan yana, aynı koltuklarda oturtuyor. Yazık
oluyor Baykal'a...
" Kemal Kılıçdaroğlu, kaset krizi ile yerine geçtiği Deniz Baykal'ı
grup toplantısında "Sayın Deniz Baykal, CHP'ye yakışan, tarihe
geçen bir konuşma yapmıştır" sözleriyle överken, 37 yıl önce
Demirel'in onun hakkında söylediği "İstikbali parlak, genç ve
hırslı bir politikacı" şeklindeki değerlendirmesini
hatırladım...
Aman okumasın...
Sonra rahmetli Turan Güneş yine aklıma geldi.
1980'e dayanan günlerde, Süleyman Demirel'i Güniz Sokak'taki evinde
ziyaret ederken, ona siyaset üzerinde yayınlanmış yeni kitapları
götürürdüm. O sırada eski İngiliz Başbakanı Harold Wilson "A Prime
Minister on Prime Ministers" başlığıyla, gelmiş geçmiş bütün
İngiliz başbakanlarının icraatlarını değerlendiren bir kitap
yazmıştı.
Demirel'e bu kitabı vermek üzere Güniz Sokak'taki evine girerken
Turan Güneş'le karşılaştım. Elimdeki kitaba bir baktı, Demirel'in
evine bir baktı ve sordu:
- Bu kitapla nereye gidiyorsunuz Sayın Barlas?