23 Nisan'ın hem "Ulusal egemenlik" hem de "Çocuk" bayramı olması
kararı, acaba egemenliğin ulusa ait olduğu söylemine bilinçaltında
sadece çocukların inanacağını vurgulamak için mi alınmış? Büyük
makamların bir gün için çocuklara devredilmesi tiyatrosu da, belki
bu bilinçaltının bir yansıması olamaz mı?
23 Nisanların coşkuyla kutlandığı ve aynı zamanda vesayetçi
demokrasinin hayatımıza ve siyasete yön verdiği uzun yıllar
boyunca, egemenlik gerçekten kime aitti? Ya da egemenliğe sahip
olmanın sağladığı gücü burada sınırsız biçimde kullananların
egemenleri de çoğunlukla Washington'da ikamet etmezler miydi?
Her gün bayram
Ama yine de bayram insanların günlük sorunlarını ve dertlerini bir
gün için rafa kaldırıp rahat nefes aldıkları dinlenme fırsatı
olduğu için, hoş bir şeydir. Bu nedenle "Deliye her gün bayram"
denilmemiş mi? Neticede 12 Eylül 1980 darbesinin kaldırmasına kadar
1960 darbesinin yapıldığı gün olan "27 Mayıs" da "Hürriyet ve
Anayasa Bayramı" değil miydi?
Aslında siyasetin kutsanan kavramları çoğunlukla Rusların Matruşka
bebekleri gibidir. Dış görünüşün altında sayısız iç gerçekler
vardır. Eğer ezberleri bozup gerçekleri aramaya başlarsanız ve bu
arayışta ölçüyü kaçırırsanız, yıllarını bu ezberlere dayalı biçimde
geçirmiş kitleleri huzursuz edersiniz. Tabular birer birer
yıkılırken, ezberci kuşaklar kendilerini boşlukta hissederler.