Beynimizin gri hücreleri çeşitli durumlara ilişkin rakamlarla ve
belirli olayları simgeleyen tarihlere ilişkin rakamlarla
dolu.
Evimin, işimin, cebimin ve yakınlarımın telefon numaraları var
mesela... Arabamın plakası ve evimin kapı numarası da var. Kaç
numara ayakkabı giyiyorum, gömleğimin yaka ölçüsü kaç, v.b.
Takvimlerdeki belirli günleri işaret eden sayılar da var
belleğimde. Örneğin doğum günleri... Eşimin, çocuklarımın,
kardeşlerimin, yakınlarımın, arkadaşlarımın doğum günlerini de
hatırlamalıyım.
Bazı tarihler
İstanbul'un fethedildiği ve matbaanın icat edildiği 1453
unutulabilir mi? Amerika da 1492'de keşfedilmişti. Fransız İhtilali
1789, ilk anayasamız 1876, iki dünya savaşının başlangıçları 1914
ve 1939... Peki ya Tanzimat Fermanı (1839), Medeni Kanun'un kabul
edilmesi (1926), Demokrat Parti'nin kuruluşu (1946) gibi tarihleri
unutursak ayıp olmaz mı? İlk gerçek genel seçimin yapıldığı yıl ve
gün mü (14 Mayıs 1950) yoksa ilk askeri darbemiz mi (27 Mayıs 1960)
daha fazla hatırlanması gereken tarihler?
Bir kronoloji
Yıldıray Oğur Türkiye'deki köşesinde "Şimdi söz sırası kronolojide"
başlığı altında çok uzun bir tarihler listesi yayınlamıştı... Bu
listedeki tarihlerde neler olduğunu hatırladığınızda "Açılım
Süreci"nin nasıl ve kimler tarafından kapatıldığını
görebiliyorsunuz.
Bazı tarihleri hatırlayalım mı?
16 Aralık 2012: MİT Müsteşarı Hakan Fidan İmralı adasına giderek
Öcalan'la görüştü./ 29 Aralık 2012: Başbakan Erdoğan TRT canlı
yayınında İmralı'yla görüştüklerini açıkladı./ 3 Ocak 2013: Ayla
Akat, Altan Tan ve Ahmet Türk'ten oluşan ilk BDP heyeti İmralı'ya
gitti...