Osmanlı'nın şeyhülislamları bugün herkesin her konuda fetva
verebildiğini görselerdi, kim bilir nasıl şaşırırlardı.
Çünkü Osmanlı'da ancak "Meşihat" rütbesine ulaşabilenler, yani
şeyhülislamlar fetva verebilirlerdi. Şeyhülislamın kimseden, hiçbir
şeyden ve hatta padişahtan da çekinmeden hemen her konuda, dinin ve
devletin temel kurallarını gözeten fetvalar vermesi beklenirdi.
Fahri şeyhülislamlar
Bir de bugüne bakın... Eline kalem ya da mikrofon alan herkes fahri
birer şeyhülislam oluveriyor. Fransızların "Legion d'Honneur"
nişanını alanların sayısı almayanlardan daha çokmuş ya... Bizde de
bugün Meşihat rütbesine ulaşanların sayısı ulaşmayanlardan daha çok
sanki. Ortalık Zenbilli Ali Efendiler ve Ebusuud Efendilerle
dolu.
Öfkeli bir ortam
İşin kötüsü bu çağdaş şeyhülislamlar kendileri ile aynı mesleği
icra edenlere karşı öfke ile dolular. Kimsenin herhangi bir konuda
uzlaşma araması söz konusu bile değil. Her şey ya ak ya kara...
Daha referandum yapılmadan sanki herkes oyunu kullandı... Ve herkes
kendi hayalindeki eğilimlere göre oyları saymaya başladı bile.
Tek adam kimdi?
Anayasa referandumunda "Hayır"ların "Evet"lerden fazla olmasını
bekleyen çağdaş