Halkın oyları ile seçilen ve üstelik 1982 Anayasası'nın verdiği
olağanüstü yetkilere sahip olan Cumhurbaşkanı Erdoğan bundan sonra
yeni seçime uzanacak dönemde hem tek seçici, hem de en ağırlıklı
karar merkezi. Kim bilir kaç defa yazılıp söylendi... Aynı Anayasa
hem "Başkanlık" hem de "Parlamenter" sistemi içerirse, bundan
kargaşa çıkar... Anayasayı yeniden yazıp, temel bir tercihi
uzlaşarak belirlemek yerine Cumhurbaşkanlığı Sarayı'nın
tuvaletindeki klozete takılan bilinçsiz siyasetçilerin, şimdi o
Saray'da ikamet eden kişinin kendilerini başbakanlığa atamasını
beklemeleri hem acıklı, hem de komik değil mi?
Bir Cevdet Sunay öyküsü
Rahmetli cumhurbaşkanlarından Cevdet Sunay hakkında anlatılan bir
hikâyeyi yine hatırladım... Sağlığında kendisi ile birkaç kez kısa
süreli görüşme yaptığımda, gülmeyi seven, mizah duygusuna sahip bir
kişi olduğunu hissetmiştim. Bu nedenle "Belki bu hikâyeyi kendisi
üretip, çevresine anlatmış olabilir" diye de düşündüğüm oluyor.
Sunay binbaşı olduğunda Karadenizli hemşerileri gelip, yörelerinin
bir sorununu çözmesi için yardım istemişler. O da "Ben sadece bir
binbaşıyım. Bu sorunu çözmeye gücüm yetmez" demiş. Aradan yıllar
geçmiş ve Sunay general olmuş... Hemşerileri yine aynı sorunu ona
getirip yardım istemişler. Bu defa da "Ben sadece bir generalim. Bu
sorunu çözemem" demiş.