Toplumsal huzurun ve istikrarın gözetildiği bir dönemi
aşamadığımız ortada... Yine şehit cenazelerinin gözyaşları içinde
karşılandığı, yine PKK güdümlü teröristlerin, insanların can ve mal
güvenliklerini hedef aldıkları bir dönemden geçmekteyiz.
Ancak bu dönemde yaşanılanlardan özellikle siyasetçilerin ders
alabilmeleri halinde, belki geleceğe dönük yararlar çıkartılabilir.
Örneğin bazı vakalar var ki, bunları görmezden gelmek mümkün
değildir...
Hızlı değişim
Mesela şu HDP'nin ve Eş Başkan Selahattin Demirtaş'ın imajlarının
çok kısa süre içinde nereden nereye geldiğini inceleyen bir
çalışma, tüm siyasetçiler için temel bir başvuru kitabı
olabilir.
7 Haziran genel seçimleri ertesinde HDP seçim barajını aşmış,
Demirtaş'ın söylemleri ile bütün Türkiye'ye hitap eden
ve "Açılım Süreci"ni daha ileri noktalara taşımakta ağırlıklı
rolü olacak bir parti görünümündeydi.
Bir de bugün bakın bu imaja... Seçmenine değil Kandil'e hesap
vermek durumunda olan, teröre terör diyemeyen, milletvekillerinin
söylemleri ceza hukukunu zorlayan ve kulağını Pensilvanya Örgütü'ne
vermiş bir topluluk var önümüzde.
Kime benziyormuş
Yıllar önce sinemayı çok seven ama filmler ve artistler konusunda
hiç bilgisi olmayan bir tanıdığım yanıma geldi. Çok mutlu
görünüyordu. Güzel bir kadınla tanışmış... Bir süre beraber
olmuşlar. Son buluşmalarında kadın ona "Bir film yıldızına çok
benziyorsunuz"dedikten sonra, bu film yıldızının adının "Boris
Karloff" olduğunu söylemiş.
Ona "Boris Karloff"un "Frankenstein" tiplemesi
yanında başka kötü karakterleri de beyaz perdede canlandıran
İngiliz aktör William Henry Pratt'ın sahne adı olduğunu söyleyince,
bu tanıdığımın keyfi kaçmıştı.