Kadir Has Üniversitesi'nin yaptırdığı "Türkiye Sosyal- Siyasal
Eğilimler Araştırması"nın bazı çarpıcı sonuçlarını arkadaşımız
Hasan Bülent Kahraman "Biz nasıl bir toplumuz" başlığı altında dün
köşesinde vermişti...
Bu çarpıcı sonuçlardan bazılarını birlikte hatırlayalım...
AK Parti tabanının yüzde 60'ı "Üniter devlet" isterken, bu oran HDP
tabanında yüzde 78'miş... Bağımsız bir Kürt devleti isteyen
Kürtlerin oranı ise yüzde 23'müş. "Özyönetim"i ise Kürtlerin yüzde
64'ü desteklerken, Türklerin de yüzde 58'i özyönetime "Evet"
diyorlarmış.
Dindar mıyız?
"Dindarlık" konusuna bakışımız ise daha da karmaşık içerikli...
Araştırma sonuçlarına göre toplumun sadece yüzde 55'i "Dindarız"
diyormuş... Ama herkes "Karşı kamp"ı toplumda ağırlıklı
görüyormuş.
Muhafazakârlar "Toplumun yüzde 65'i laiktir" derken sosyalistlerin
ise yüzde 80'i "Türkiye dindardır" diyormuş. Toplumun yüzde 50'si
"Batılıyız" derken yüzde 50'si de "Doğulu" olduğumuza inanıyormuş.
Muhafazakârların yüzde 60'ına göre "Batılı"ymışız, sosyalistlerin
yüzde 75'ine göre de "Doğulu"ymuşuz...
Seçim olmasa da olur
Sonuçta bu toplumu anlamak kolay değil... Genel siyasi eğilimi
anlamanın doğal ve en kestirme yolu tabii ki, genel seçim
sonuçlarını değerlendirmektir. Ama bu sonuçların topluma
yansımaları da, kafa karıştırmıyor mu? Seçimlerden yenik çıkanlar,
sanki hiç seçim yapılmamış gibi konuşuyorlar, yenilmişliklerini hiç
hissettirmeyen davranışlar sergiliyorlar. Buna karşı seçim
sonuçları üzerinde yorum yapan köşe yazarları birbirleriyle kavga
ediyor ve bunlardan bazılarının işlerine son veriliyor...
Şarkılar, şiirler
Aslında bizim ne olduğumuzu şarkılarla anlatmaya çalışanlara kulak
vermek galiba daha kolay ve daha az yorucu bir uğraştır. Mesela
Enis Behiç Koryürek'in bestelenen "Milli Neşide"si, bizi
araştırmalardan daha berrak biçimde anlatmaz mı?