Cumhurbaşkanlığı seçimine ve milletvekili seçimlerine 19 gün
kaldığına göre, kampanya döneminde kendilerine rakip olarak
gördükleri kişiler hakkında kuru sıkı atanların sayı ile
kendilerine gelme zamanı gelmiştir ve geçmektedir. Özellikle
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ı ağızlarına sakız edip "Parti kurmak için
FETÖ'den izin aldı" veya "Üniversite diploması yok" ya da "Afrin
kahramanı generalin apoletlerini sökeceğim" benzeri hezeyanları
seslendirenlerin, artık gerçeklerle karşı karşıya gelmeleri
gerekiyor.
Menderes ve Özal
Muhalefet partilerinin sözcüleri elbet iktidardakileri
eleştireceklerdir. Ama Türk siyasetinde muhalefet sözcülerinin
ölçüyü kaçırmaları sonucunda mesela Adnan Menderes'in ya da Turgut
Özal'ın ne tür ayak oyunlarına hedef olduklarını unutmamız mümkün
müdür? Seçim kazanıp iktidar olduğu gün Erdoğan'ın AK Partisi için
kapatma davası açıldığını unutabilir miyiz? Veya Tayyip Erdoğan'ın
28 Şubat'ı cezaevinde geçirdiğini hatırlamıyor muyuz?
Erdoğan gerçeği
Geride kalan 15 yılın bize siyasetin gerçekleri konusunda
öğrettiklerini artık özümsemeliyiz. Mesela CHP'nin Cumhurbaşkanı
adayı Muharrem İnce, Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan'ın alacağı oyun
yarısını alabilirse, başarılı sayılabilecektir. Sonuçta eleştiri
boyutunu açmış saldırılara geçmişte de defalarca hedef olan
Erdoğan, her seçimden ve her referandumdan başarı ile çıkmıştır.
Yani Türk seçmen kitlelerinin yüreklerinde bir "Erdoğan gerçeği"
vardır. Bunu en son 15 Temmuz gecesi yollara dökülen milyonlarca
insanın tanklara bedenleri ile karşı koyduklarında görmedik mi?
Ne alabilir ki?
Kısacası Muharrem İnce 24 Haziran'da Kemal Kılıçdaroğlu'lu CHP'nin
aldığı oylardan bir puan fazla alırsa, yani oy oranı yüzde 26
çıkarsa, başarılı sayılacaktır. Bu durumda eleştiri yapıyorum
diyerek aşağılamalara sapmak veya yalan balonları uçurmak neye
yarayacaktır? Yani herkes kendi gücünü abartmadan bilmeli ve
siyasetçilerin kolayca idam edildikleri insafsız Ortadoğu
coğrafyasında siyaset yaptığını hiç unutmamalıdır. Bunları
bilmeyenler hakkındaki bir Temel fıkrasını yıllar önce bu sütunda
yazmıştım...
Cahil ayı gibi olmak
Temel konuklarına avladığı hayvanların postlarını gösteriyormuş.
Bir kutup ayısının beyaz postu önüne geldiklerinde konuklardan biri
"Temel, bu kutup ayısını nerede avladın" diye sormuş. Temel de "Bu
kutup ayısını Bolu ormanlarında avladım" diye cevap vermiş. Soruyu
soran şaşkın "Bolu ormanlarında kutup ayısının ne işi varmış"
deyince Temel gülmüş, "Bir ayının coğrafya bilgisine sahip olmasını
herhalde bekleyemezdim" demiş.