Geçen yılı belirli kesimler "Aldatılmışız" diyerek geçirdiler...
HDP'ye oy veren iyi niyetli Beyaz Türkler veya "Hizmet ediyoruz"
zannederek FETÖ örgütünün kullanımına giren saf ve temiz insanlar,
bu "Belirli kesimler"e örnek olabilirler.
Bu aldatılmışlık duygusunun 2015'e damgasını vuracağını, geçen
yılın 1 Ocak'ındaki yazımda adeta görmüşüm... Bu yazıdan bazı
alıntılar yaparak, neler dediğimi hatırlatayım...
Takiyenin kökeni
- Dost ya da müttefik görünenlerin aslında böyle olmadıkları ve
düşmanlıklarını sergilemek için uygun zamanı beklediklerine ilişkin
kuşkular hep vardır derin siyasetin beyin hücrelerinde... Bu duruma
ilişkin olarak "Takiye" veya "Kripto" benzeri kavramları bilmekte
fayda vardır.
- "Takiye" Şiilerin inançlarını, Sünni egemenler olan Emeviler ve
Abbasilerden gizlemek için başvurdukları yöntemmiş... İmam Cafer
Sadık Şiilik oluşumunu gizleyerek, Abbasi yönetimiyle iyi geçinme
yolunu seçmiş. Bunu da babası İmam Bakır'dan öğrendiği "Takiye
öğretisi"ni geliştirerek başarmış. Örneğin Nizamülmülk
"Siyasetname"sinde "Onlar saman altında su yürütenlerdir. Takiye
yapmaktadırlar" diyor.
Kitman ve kripto
- Buna karşı dini ya da mezhepsel konumunu değil, siyasal eğilimini
"Sabrederek" gizlemek, kimseye sır açmamak hâli karşılığında
Arapça'nın "Kitman" kavramı kullanılırmış. "Kitman"ın temelinde
bulunan "Sabır" ise, "Yüzünü ekşitmeden acıyı yudumlamak" şekline
izah edilirmiş...
- Batı terminolojisinde de, aslında komünist olan ama kendisini
sosyalist olarak tanıtanlara "Kripto komünist" denilir ya. Bunun
gibi bir hedefe ulaşmak için farklı ideoloji sahipleriyle yapılan
işbirliğine "Yol arkadaşlığı" denilmez mi?