Kendi halkının üzerine ateş açmak... Ülkenin kurumlarını
bombalamak... Köprülere, yollara ölüm tuzakları kurmak...
Komutanları rehin almak...
"Türk ordusu" denilince aklımıza yerleşmiş ezberlerde asla böyle
tablolar yoktur. Harp Okulu mezunu bir subay toplumun bilincinde bu
okulun marşında anlatılan portreyi oluşturur...
"Yaşa varol Harbiye, yıkılmaz satvetinle/ Göklerden gelen bir ses
sana ne diyor, dinle:/ Türk vatanı üstünde sönmez güneşsin sen,/
Kartal yuvalarında, hürdür millet seninle."
Evet... Bu cennet vatan için şehit olmaya hazır kadroları ne
değiştirdi de, bunlar birer terörist oldular? Oysa mezun olurken
ettikleri yeminde de, okulun marşında da ne kadar farklı şeyler
anlatılıyordu...
İlham Pensilvanya'dan
"Yüz senedir Harbiye bu orduya şan verir,/ Çıkardığı dehalar
semalara yükselir,/ Baştan başa tarihtir mektebin her zerresi,/
Sarsılmayan azminle çelik kalalar erir."
Son darbe girişiminde kendi halkına ateş açan, komutanlarını rehin
alan, TBMM'yi, devlet kurumlarını bombalayan bu korsanların
ilhamları Harp Okulu Marşı'ndan değil, muhtemelen Pensilvanya'da
üslenmiş yarı meczup bir adamın beddualarından gelmekteydi.