Bir dönemde Abdülhamid'e karşı ayaklanan kesimlere "Jön Türkler"
denildiği gibi, şimdi de AK Parti iktidarına karşı her çeşit eylemi
ve direnişi koyan kesime de "Beyaz Türkler" denilmiyor
mu?
Aslında bu Beyaz Türkler de zaman içinde yapı ve yer değiştirdiler.
Örneğin şimdi laikçi, kentli, eğitimli olmak Beyaz Türklüğün temel
öğeleri olarak görülüyor. 1950'de seçimi kaybeden CHP'nin kadroları
da o dönemin Beyaz Türkleri değil miydiler? Onlara göre "Hasolar ve
Memolar" devleti ele geçirmişlerdi.
Beyaz endişeler
AK Parti iktidar olduğunda endişelenen kesimlerle, 1950'de Demokrat
Parti iktidarını endişelenerek karşılayan kesimler aynı sınıfın
üyeleri değildiler ki? Tek Parti döneminin ürünü olan ve devletle
iç içe yaşamaya alışmış eski Beyaz Türkler, Demokrat Parti ile
gelen siyasi ve bürokratik kadroları da, yeni zenginleri de, endişe
içinde izlemişlerdi.
Halk geldi
Şimdiki Beyaz Türklerin sermaye kalesi TÜSİAD patronlarının
dedelerini, o dönemin Beyaz Türkleri "Hacıağa" damgası ile
damgalamazlar mıydı? Köyden kente başlayan akıma karşı Beyaz
Türkler "Kadıköy vapurunda kimse kimseyi tanımaz oldu" veya "Halk
geldi vatandaş denize rahat giremiyor" diye tepki göstermezler
miydi?
Atatürk'ün hatırası
Demokrat Parti'nin Atatürk'ün hatırasına gösterdiği özen de fazla
işe yaramadı. Örneğin Anıtkabir inşaatı Atatürk'ün ölümünden 15 yıl
sonra Demokrat Parti tarafından tamamlandı. Kâğıt paraların üzerine
Atatürk'ün resmi Demokrat Parti tarafından yeniden
yerleştirildi. "Atatürk'ü Koruma Kanunu" o dönemde çıkartıldı.
Ama "Seni sevmek milli ibadettir" diye Atatürk'e ağıt yakan Celal
Bayar'ın Demokrat Partisi'nin Atatürkçülüğünü, o dönemin Beyaz
Türkleri hiç kabullenmediler.