İnsanlar iyiye ve güzele ne kadar kolay alışıyor... Önceki gün
Avrasya Tüneli'nin açılış törenini izlerken, sanki her gün bu tür
bir dev yatırım gerçekleşiyormuş gibi olayı doğal bir gelişme
olarak karşılayan insanlara baktım... Boğaz köprüleri, metro
hatları, denizin altından iki kıtayı bağlayan geçitler, otoyollar
sanki oldum olası hayatımızda vardılar.
Ankara'dan İstanbul'a karayolu ile gitmenin bir tür serüven olduğu
1950'leri nasıl unutuverdik... Ya da otoyol kapsamında
değerlendirebilecek çift gidiş gelişli tek yol, İzmit ile İstanbul
arasındaki asfalt değil miydi? Körfez'i köprüden geçeceğinizi
düşünebilir miydiniz?
Hep karşılar
Şu ilk Boğaz Köprüsü yapılmadan önceki tartışmaları hatırlamıyor
musunuz? Birileri "Zap köprüsü yapılmadan Boğaz Köprüsü asla
yapılamaz" diyerek, dönemin muhalefetini seslendirmiyorlar mıydı? O
köprünün gerçekleşmesini sağlayan Demirel, 12 Mart 1971 darbesi ile
devrildiği için, köprünün açılış töreninde yoktu. "Gezi
Kalkışması"nın yönetici kadroları da, üçüncü köprünün yapımına
karşı çıkmamışlar mıydı?