HDP'nin kapatılmasıyla ilgili açılan dava yeni bir safhaya
geldi. Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı'nın iddianamesi ve HDP'nin
savunması, şu anda Anayasa Mahkemesi'nde. Bakalım ileride neler
olacak?
Bana göre, keşke kapatma diye bir şey söz konusu olmasa. Bunun
yerine mantıktan, ahlaktan ve geleneklerden doğan cezalandırmalar
yapılsa. Mesela, ben böyle bir ortamın savcısı olsam HDP'nin
kapatılması değil, CHP'nin HDP'ye dahil edilmesi için
uğraşırdım.
Düşünün bir kere, FETÖ'cü kasetlerle partilerin yapısını
değiştirebiliyorsunuz ve bu meşru oluyor. Ayrıca bu partiler,
terörle aralarına hiç mesafe koymayan başka partilerle işbirliği
yapıp yerel seçimleri yönlendiriyorlar.
SİYASET GERÇEKÇİ OLSUN
Onun için diyorum ki HDP'yi kapatmayalım, bunun yerine CHP'yi
HDP'ye katalım. Mesela, Kemal Kılıçdaroğlu bu yeni
yapılanmada İstanbul Belediye Başkanı HDP'li İmamoğlu'nun yanında
bir memur olarak çalışsın. HDP'nin adının başına bir de C harfi
koyalım, böylece birleşme tam olsun.
Aslında bu söylediklerimize katılacak CHP'li sayısı az değildir.
Sözünü ettiğim bu CHP'liler, bildiğimiz klasik CHP tabanından
değildirler. Bunlar...