CHP'li 15 milletvekilinin Kılıçdaroğlu'nun talimatı ile İyi
Parti'ye ödünç verilmesi, CHP'nin uzak geçmişindeki bir olayın
tekrarı gibidir. CHP milletvekillerinin emir-komuta zincirinde
kendilerinden isteneni yerine getirmelerine ilk örnek, Halk
Fırkası'na yani CHP'ye muhalif Serbest Fırka'nın kuruluşu
sırasında, Atatürk'ün emri ile CHP'li milletvekillerinin Serbest
Fırka'ya geçmeleri değil midir?
Kaç milletvekili?
12 Ağustos 1930'da Atatürk'ün isteği üzerine Fethi Okyar
liderliğinde kurulan Serbest Fırka gündeme geldiğinde, Fethi Okyar
İsmet İnönü'nün öfkesinden korktuğunu Atatürk'e söylemişti.
Atatürk de İsmet İnönü ile Fethi Okyar'ı yüz yüze getirerek bu
direnişi kırmıştı. Bu toplantıda İsmet Bey, kurulacak yeni partiye
40-50 milletvekili vermeyi vaat etmiş, Fethi Bey ise 120
milletvekili istemiş ve sonunda 70 milletvekilinde
anlaşılmıştı.
Tarafsızlık sözü
Fethi Bey ardından Mustafa Kemal'e tarafsız kalıp kalmayacağını
sormuş, Mustafa Kemal "Tabii, ben bitaraf (tarafsız) olacağım" diye
söz vermişti. Atatürk kız kardeşi Makbule Hanımı da yeni partiye
vererek, bir nevi güvence vermişti. Ancak bu Serbest Fırka halktan
büyük destek görünce, evcilik oyununa son verildi.
Oyun bitiyor
6 Kasım'da TBMM'de Fethi Bey, belediye seçimlerinde uygulanan
zorbalıklar için Dahiliye Vekili Şükrü Kaya hakkında gensoru
açılmasını istedi.
Gensoru 15 Kasım'da görüşülmeye başladı, hükümetin yönlendirmesiyle
18 milletvekili kürsüye çıkarak Şükrü Bey'e değil, Fethi Bey'e ağır
saldırılarda bulundular.
Eskiye dönüş
TBMM oturumunda rejim düşmanlığıyla suçlanan Fethi Bey kendisinden
bekleneni anladı ve Atatürk ve İsmet İnönü ile birlikte hazırladığı
fesih dilekçesini 17 Kasım 1930'da Dahiliye Vekâleti'ne verdi.
Böylece 98 günlük gösteri bitirilmiş, güvenli totaliter rejime
dönülmüş, herkes rahat bir nefes almıştı.
Bazı notlar
Not 1- 1930'da henüz Soyadı Kanunu çıkmamıştı. Ama bu yazıda Bey
demek yerine kişilerin sonra sahip olacakları soyadlarını
kullandım.
Not 2- Serbest Fırka hakkında Google'dan geniş bilgilere
ulaşabilirsiniz.
Özellikle Ayşe Hür'ün ve Beşir Ayvazoğlu'nun bu konudaki
makalelerini öneririm.
Not 3- Serbest Fırka kapandıktan sonra 1931'de çıkartılan Matbuat
Kanunu ve 1933'teki Üniversite Reformu ile özellikle muhalif sesler
çıkartanlar susturulmuştur. Ağaoğlu Ahmet Bey'in yaşadıkları o
dönemi çok iyi anlatır.