Genel başkan olarak girdiği her seçimden ve referandumdan AK Parti'yi zaferlerle çıkartan ve son olarak da halkın oyu ile Cumhurbaşkanı seçilen Tayyip Erdoğan için, bitmez tükenmez CHP kurultaylarının sonuncusunda konuşan Kemal Kılıçdaroğlu"Diktatör bozuntusu" demiş. Bu söylem düzeyini kendisine uygun gören bir siyasetçi mesela Kılıçdaroğlu için "Çakma genel başkan" deseydi bu ayıp olmaz mıydı? Ya da seçim zaferi yerine kurultay zaferi ile yetinen bir siyasetçi için "Lider bozuntusu" denilse hoş olur mu?
Ezik şef mi?
Ama burada siyasi gelenekler açısından CHP'nin dününe ve bugününe bakmak herhalde daha doğru olacaktır... Örneğin CHP'nin ilk genel başkanı olan Atatürk'ün ünvanı "Ebedi Şef"ti... İkinci Genel Başkan İsmet İnönü ise "Milli Şef"ti... Bu açıdan yaklaşınca Kemal Kılıçdaroğlu için de "Ezik Şef" denilebilir mi acaba?
Ben kimim?
Siyasetçilerin rakipleri hakkında konuşurken arada bir aynaya bakmalarında sayısız yarar vardır. Örneğin Kılıçdaroğlu'nun Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın siyasal birikimi ve geçmişine dönük söz söylerken arada bir "Ben kimim" diye kendi kendine sorması gerekmez mi? Bırakalım genel veya yerel seçim zaferi kazanmayı... Erdoğan için artık uzak geçmiş olan İstanbul Belediye Başkanı olmak için de 2009'da adaylığını koyup, onda da yenilmedi mi?
Farklı elbiseler
1950'li yıllarda CHP-Demokrat Parti rekabetinin kızıştığı dönemde Demokrat Partili bir siyasetçi, CHP Genel Başkanı İsmet İnönü için ağır sözler söylemişti. Anlatıldığına göre Demokrat Parti Genel Başkanı ve Başbakan Adnan Menderes bu partilisini çağırmış ve"İnönü hakkında konuşurken dikkatli ol" diyerek uyarmış. Sonra da "İnönü'nün sırtında Kurtuluş Savaşı zaferi var. Bizim sırtımızda ise sadece Terzi İzzet'in elbiseleri bulunmakta" demiş.