Cumhurbaşkanı Erdoğan konuşunca içiniz rahatlamıyor mu? Fırat'ın
doğusuna yerleştirilmiş teröristlere karşı başlatılan harekât
dolaysıyla içeriden ve dışarıdan seslendirilen tepkilere karşı o
kadar açık ve etkileyici cevaplar veriyor ki bunları dinlerken
"Ben de olsam böyle derdim"
demiyor musunuz?
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın unutulmaz tepkilerinden bazıları
şöyle:
NATO üyesi değil miyiz?
"- Şimdi buradan tüm NATO ülkesi olanlara sesleniyorum. Başta
Amerika... Biz Türkiye'yiz. Biz bir NATO üyesi ülkeyiz. 5'inci
maddeyi gayet iyi biliyorlar. Terör örgütleri NATO üyesi olan
Türkiye'ye saldırırken siz sessiz kalamazsınız. NATO ülkeleri
içinde NATO'ya karşı olan yükümlülüklerini yerine getiren ülke
Türkiye'dir. Siz Türkiye'yi bir kaç tane
zibidi terör örgütüne tercih etmeyeceksiniz öyle mi? Buna
eyvallah edemeyiz. Bunun da gereğini yapmaya mecburuz."
Suudiler ve Sisi Mısır'ı
"- Suudi Arabistan aynaya baksın. Yemen'i bu hale kim
getirdi? On binlerce insan Yemen'de ölmedi mi? Siz önce
bunun hesabını verin. Suriye'nin birliği için verdiğimiz bu
mücadelede siz bize laf edemezsiniz, konuşamazsınız... Hele Mısır,
sen hiç konuşamazsın. Zira yüzde 52 oy ile seçilmiş olan bir
Mursi'yi mahkemede
çırpınarak hayatını kaybetmesine
sen sebep oldun. Sen böyle bir katilsin. Sisi birileriyle toplantı
yapmış bu harekâtı kınamış. Kınasan ne yazar kınamasan ne yazar.
Bizim abdestimizden şüphemiz yok ki namazımızdan şüphemiz
olsun."
HDP ve edepsizlik
"- Terör örgütünün desteği ile parlamentoya girmiş olan sözde
siyasi partiye sesleniyorum. Benim ordumu işgal gücü
olarak gösteremezsin bu edepsizliğin,
ahlaksızlığın daniskasıdır. Siz bulunduğunuz yerde işgal kuvvetleri
olarak binaları kendi içinden tünellerle açmak suretiyle oralarda
sorgulama hücreleri kuracak kadar alçaksınız. Tabii artık oraları
kaybettiniz Türkiye'de bu tarz yerleriniz kalmayınca Suriye'de
açtınız. Oraları da yıkacağız. Oralarda da bu tünelleri
bulamayacaksınız. En büyük teşekkürümüz bu harekatı canı gönülden
destekleyen milletimizedir."
Avrupa Birliği kendine geldi
"- Ey AB kendinize gelin. Bizim operasyonumuzu bir işgal hareketi
diye nitelendirmeye çalışırsanız işimiz kolay. Kapıları açarız
3.6 milyon mülteciyi sizlere
göndeririz. Kalkmışlar para hesabı
yapıyorlar. İkinci taksit olan 3 milyar euroyu göndermeyeceklermiş.
Siz verdiğiniz sözü şu ana kadar yerine getirdiniz mi? 40 milyar
doları biz harcadık. O kadar daha harcar yolumuza devam ederiz ama
kapıları da açarız. Siz 63'ten bu yana bizi oyaladınız."