Kendi halkını küçük gören, "Sandık teferruattır" diyen, kendisi
gibi düşünmeyen seçmenleri "Karnını kaşıyan cahiller" olarak
aşağılayan Gezi zekalılar, 15 Temmuz gecesinden sonra da aynı
telden çalabiliyorlar mı acaba?
Bu halkın devlete ve demokrasiye nasıl sahip çıktığını gördükten
sonra acaba "Biz nerede yanıldık" sorusuna cevap aramışlar
mıdır?
Ama cevabı bulunması gereken sorular o kadar çok ki?
Hain olmak
Düne kadar çeşitli kademelerde görev yapan ve kendilerine devletin
silahlarını kullanma hakkı verilen subaylar, bir anda nasıl "Hain"
statüsüne girmeyi kabullenmiş ve yabancı devletlerden sığınma
istemişlerdir.
Nasıl bir zihinsel çarpıklık ortamında yaşadığımızı ve kişilere
dönük takıntıların insanları nasıl sapıklık olarak nitelenecek
davranışlara yönlendirdiğini görmeliyiz.
Sulanmış beyinler
Darbe girişimine gelince... Bu eyleme katılanlar için Türkiye'nin
kentlerini Suriye'nin kentlerine benzetmekten öteye bir bakış açısı
var mıydı ki? Bir subay kendi ülkesinin parlamentosunu niye
bombalar ki? FETÖ'nün bedduaları ile sulanmış beyinlerden, akla
uygun davranışlar beklemek gibi bir yanılgıya herhalde
düşmemeliydik.